İç Hava Kalitesi

İç Hava Kalitesi

İnsanların yaşadığı, çalıştığı ve dinlendiği ortam, kısacası günün yaklaşık %90'ı ya kapalı ya da yarı kapalı yerlerdir. Bulunduğumuz bu yerlerin havası, kendi faaliyetlerimiz sonucunda ürettiğimiz gaz, toz ve organik buhar emisyonları ile kirlenmektedir. İç hava kalitesi, 'iç ortam havasının bir kişinin sağlığını, rahatını ve çalışma yeteneğini etkileyebileceği' olarak tanımlanmaktadır. Öyle ki bazen iç hava kalitesi dış hava kalitesiyle karşılaştırılamayacak kadar kirli olabiliyor. Sıcaklık, nem, yetersiz havalandırma, küf veya diğer kimyasallara maruz kalma olabilir. Bu kirleticilerin çoğu tamamen ortadan kaldırılamasa da en aza indirilebilir. İyi bir başlangıç, binanızın HVAC ünitesinin düzgün çalıştığından emin olmak ve onu düzenli olarak doğru hava filtresiyle donatmaktır.

Kapalı ortamlarda hava kalitesinin düşük olması durumunda baş ağrısı, gözlerde kaşıntı, boğaz koruması, halsizlik, burunda yanma, dikkat dağınıklığı, işe konsantre olamama ve kokulara karşı aşırı hassasiyet veya duyarsızlık gibi şikayetler artar. Ayrıca özellikle işyerlerinde kapalı ortamlarda çalışan veya vakit geçiren kişilerde daha ciddi şikayet ve rahatsızlıklarla karşılaşılmaktadır. Bu tür şikayetlere neden olan kapalı ortamlar hasta bina, bunlardan kaynaklanan problemler ise hasta bina sendromları olarak tanımlanmaktadır.

7.1.İç Mekan Hava Kirliliğinin Nedenleri

Hava bilindiği gibi %78 nitrojen, %21 oksijen ve %1 "diğer" gazlardan oluşur, bunlara karbondioksit gibi gazlar ve çeşitli kimyasal bileşikler dahildir. İç ortam kirleticileri üç kategoriden birinde değerlendirilebilir.

KATEGORİ 1: Çevrede üretilen kirleticiler: Ortamdaki insanlardan kaynaklanan karbondioksit, biyolojik kokular ve sentetik aromalar, sigara dumanı, yapıştırıcı ve diğer maddelerden kaynaklanan uçucu organik bileşikler, çözücüler ve temizlik maddeleri, işleme veya depolamaya yönelik kimyasallar ve pişirme sırasında oluşan kokulardır. bu kategoride yer almaktadır.

KATEGORİ 2: Çevreye verilen çevre kirleticileri: Karbondioksit, kükürt dioksit, endüstriyel kimyasallar ve solventler bu gruba dahildir. Bu kirleticilerin çevreye ulaşmasının en yaygın yolu; Pencere ve kapılar gibi belirli bir amaca hizmet eden bina açıklıkları, pencere kenarlarındaki sızıntılar gibi belirli bir amaca hizmet etmeyen bina açıklıkları ve havalandırma sisteminin kullandığı dış hava.

KATEGORİ 3: Çevrede büyüyen organik kirleticiler: Bu tür kirleticiler en yaygın, en tehlikeli ve maalesef en az anlaşılan grubu oluşturmaktadır. Yüksek nem ve uygun sıcaklıklara sahip bölgelerde oluşur. Bu kirleticilerin yaygın biçimleri mikrop ve küf olarak sayılabilir.

İç Hava Kalitesi